Sağlık & Spor Terimleri Sözlüğü
Kısırlık herhangi bir korunma olmadan, yani eşlerin istemelerine rağmen 1 yıl içerisinde çocuk sahibi olamamalarıdır. Kabaca, nedenlerin üçte birinde erkekte, üçte birinde kadında ve üçte birinde de her ikisinde de bozukluk vardır. Yani hastalık yarı yarıya erkektedir. Ülkemizde kadınlar bu konuya daha mantıklı yaklaşmakta ve böyle bir durumda Kadın-Doğum uzmanına rahatça başvurmaktadır. Buna rağmen erkekler hem Üroloji uzmanına çok daha az başvurmakta hem de yanlış yere kadınları suçlamakta ve dolayısıyla tedavi gecikmektedir. Bazen de bu yanlış düşüncenin sonucunda çok rahatlıkla tedavi edilebilecek hastalıklar nedeniyle ayrılıklar olabilmektedir. Bundaki asıl yanlış düşünce erkeklik ile kısırlığın birbirine karıştırılmasıdır. Oysa erkeklik erkek hormonu tarafından sağlanan bir durumdur. Oysa kısırlıkta bu hormonun bozukluğu çok nadirdir. Yani bir erkeğin cinsel gücü tam olmasına rağmen kısırlık durumu hatta hiç üreme hücresi olmaması durumu olabilmektedir.Erkekte Kısırlık Yapan Nedenler Çok ÇeşitlidirKabaca ya yumurtalıkları etkileyen çeşitli hastalıklar vardır ya yumurtalıkların kendisi bozuktur ya da kanallarda tıkanıklık vardır. Bunlardan hangi nedenin var olduğuna ve tedavisinin nasıl olacağına ancak bir üroloji uzmanı karar verebilir. Asıl bilinmesi gereken bir hususta şudur: kısırlık durumunda erkekte sadece usulüne uygun yapılmış bir meni tetkiki ile erkekte bir bozukluk olup olmadığı saptanabilmektedir. Ancak bu tetkikin güvenilir bir laboratuvarda ve usulüne uygun yapılması gereklidir. Şüpheli durumlarda yeni meni tetkikte yaptırılabilir. Bu tetkikin güvenilir olarak yapılabileceği merkezler konusunda hekimlerden yardım alınmalıdır. Bu tetkikin sonuçlarına göre Üroloji uzmanı tarafından gerekli tahlil ve tedaviler yapılır.Son yıllarda kısırlık konusundaki en önemli gelişme‘yardımcı üreme teknikleri' denilen ve genelde halk arasında kabaca‘aşılama' veya‘tüp bebek' denilen uygulamalardır. Aslında burada tek bir uygulama yoktur. Eşlerdeki hastalığın durumuna göre bazen erkeğin menisi yıkanıp bir tüp ile kadının rahmine verilmekte; bazen kadının yumurtası ile erkeğin üreme hücresi dışarıdaki uygun bir ortamda yan yana konularak veya erkeğin hücresi yumurtanın içine verilerek tedaviler yapılmaktadır. Bunlar hem belli bir tecrübe gerektiren, hem belirli bir maliyeti olan ve hem de sabır gerektiren işlerdir. Bu konuda hekimlerle çok yakından işbirliği yapmak gerekmektedir. Bu işlemler, gereğinde birçok kereler tekrarlanabilmektedir. Burada özellikle kısırlık ile uğraşan üroloji ve kadın doğum uzmanlarıyla görüşmek önemlidir. Bu konuda bazen hastalar veya çevresindekilerin kafasında bazı tereddütler bulunmaktadır. Bunlardan en önemlisi alınan erkek hücresinin başka erkeğe ait olabileceği endişesidir. Bu düşünce tamamen gerçek dışıdır. Çünkü bu tedavilerde amaç eşlerin tedavisi ile çocuk sahibi olunmasıdır. Ayrıca, bu işlem hukuka ve tıp kurallarına da aykırı bir durumdur ve bu nedenle yapılması mümkün değildir.Bazı kanser hastalarında verilen ilaçlar üreme hücrelerini çok bozduğundan tedaviden önce üreme hücreleri alınarak dondurulmakta ve daha sonra gereğinde kullanılabilmektedir.Kısırlık Nedenleri Konusunda Genel Olarak Şunlar SöylenebilirSigara, alkol, aşırı stres, sıcak ortamlarda çalışmak (fırın, ocak gibi), toz-boya-dumanlı ve benzeri ortamlarda çalışmak, yumurtaları aşırı sıcak tutucu kot benzeri giysiler giymek, üreme hücreleri üzerinde zararlı etkiye sahiptir. Kullanılan pek çok hastalığa ait ilaçlarında üreme hücreleri üzerinde bozucu etkileri vardır.Ülkemizde en sık karşılaşılan kısırlığa yol açan hastalıklardan birisi de yumurtalıkların torbalara inmemesidir. Yeni doğan erkek çocukların bazısında yumurtalıklar torbaya inmemiş olabilir. Bu durumda bir üroloji uzmanı ile görüşmek aydınlatıcı olabilir. Bu çocukların çoğunda 1 yaşında yumurtalıklar torbaya iner. Eğer hala torbalara inmemişse MUTLAKA bir üroloji uzmanına başvurulmalıdır. Çünkü bu dönemde tedavi edilmezlerse yumurtalıklarda kalıcı hasar meydana gelir ve kısırlık oluşabilir. Yumurtalıkların daha sonraki yaşlarda torbaya inmesi gerçekleşse dahi kısırlık oluşabilir. Ayrıca özellikle karın içerisinde kalan yumurtalıklarda yumurtalık kanseri gelişme ihtimali normal yumurtalıkdan çok daha fazladır.Torbalarda solucan gibi kıvrım-kıvrım damarların oluştuğu bir hastalık olan‘varikosel' çok sık karşılaşılan ve kısırlık nedenleri arasında bulunan bir hastalıktır. Mutlaka bir üroloji uzmanına başvurmak gereklidir. En önemli etkileri yumurtalıkda ağrı ve kısırlıktır. Bazen tedavisi gerekmez ve takip edilir. Kesin tedavisi ameliyattır ve kısırlık nedenleri arasında tedaviden en iyi sonuçların alındığı bir hastalıktır.Bazen aileler erkek çocuklarının cinsel organın küçük veya kıllarının az olduğu gibi şikayetlerle üroloji veya çocuk uzmanlarına başvurmaktadır. Bazen (özelliklede şişman çocuklarda) cinsel organ küçük sanılabilir. Ancak böyle bir şüphede hekime mutlak başvurulmalıdır. Çünkü çok önemli hormon bozuklukları bulunabilir ve bunların tedavisi şarttır.
Çarpma, vurma, düşme veya bunlara benzer bir kaza sonucu meydana gelen kırıklar, kapalı ve açık kırıklar olmaküzere ikiye ayrılır.
Kemikler ya bir yerinden basit bir şekilde ya da birkaç yerinden kırılıp, parçalanırlar. Kemik kırılan yerde, şiddetli ve şişkinlik meydana gelir.
Kırılan yer, elle yoklandığı zaman birtakım tıkırtılar duyulur. Bazen de, kırılan kemikler, kasları, etleri ve deriyi delerek dışarı fırlayabilir.
Kemik kırıklarında yapılacak ilk iş, kemik uçlarını karşı karşıya getirerek, kıpırdamayacak şekilde sıkıca sarmaktır
Difteri de denilen bu hastalığa tutulanlarda yutkunma zorluğu, ses kısıklığı, nefes darlığı, kuru öksürük, yüzde morarma, bademcikler üzerinde kurşuni beyaz renkte bir zar, boğaz ağrısı, boyun bezlerinde şişlik, iştahsızlık, kol ve bacaklarda ağrılar görülür. Ateş 38-40 derece arasındadır. Nabız süratlidir. Hastalık başlangıcında teşhis edilip, hastanın nefesi tamamen kesilmeden müdahale edilmezse, ölümle sonuçlanır. Bulaşıcı bir hastalıktır. Hastanın bulunduğu yerdeki havaya yayılan mikroplarla bulaşır. Korunmak için en iyi çare difteri aşısı yaptırmaktır. Vakit kaybetmeden doktora başvurmak gerekir.
Midenin içindekilerini, elde olmayarak ağız yolu ile dışarı atmaya kusmak, kusulan şeye de kusmuk denir. Kusmanın bir çok nedeni vardır. Örneğin, zehirli, bozulmuş yiyecekler, içki, gastrit ve ülser gibi mide hastalıkları, bazı besinlere karşı hassasiyet, bazı ilaçlar, kanser, mide kanaması, mide fıtığı, sinirlenme, migren, araç tutması, zehirlenme, kansızlık, sarılık, tiroid hastalıkları, hamilelik ve çocuklarda kabakulak, bademcik veya bağırsak hastalıkları sırasında kusma görülür. Tedavinin ilk şartı, kusmanın nedenini belirlemektir. Tedavi nedene göre yapılır. Hasta kustuktan sonra, sırt üstü yatırılır. Birşey yedirilmez. Bir bardak buzlu su, yudum yudum içirilir.
Tıp dilinde Ürtiker denilen kurdeşen, bir çeşit alerjidir. Ciltte aniden başlayan ve birkaç saat süren dayanılmaz kaşıntılarla kendini gösterir. Ciltte görülen küçük, kırmızı kabarcıklar, bir süre sonra şişebilir. Bu belirtiler, bazen çok kısa zamanda geçer, bazen de uzun süre devam eder. Nedeni, böcek veya arı sokması, bozuk yiyecekler, bazı yiyecekler, bazı ilaçlar veya aşırı derecede heyecanlamadır.
Böbrek kumlarını dökmek ve onların neden olduğu sancıları gidermek için, perhiz yapmak ve bol bol su içmek çok faydalıdır.
Şiddetli ağrılara ve özellikle kalınbağırsak kaslarının kasılması sonucu meydana gelen ve omuz başlarında hissedilen ağrılara, halk arasında kulunç denir. Bu çeşit ağrıların bazıları sabit, bazıları da gezici ağrı şeklindedir. Kalınbağırsağın kasılmasından kaynaklanan bu çeşit ağrılara, tıp dilinde kolik denir.
Dışkulak borusundaki ufacık bezler; kulak kiri adı verilen hafif sarımtırak yağlı bir madde salgılarlar. Bu salgı fazla olduğu zaman, dışarıya atılamayıp kulak içinde kuruyacak olursa, bir tıkaç meydana getirir ve kulak zarını etkileyerek rahatsızlık verir. Dışkulak borusu, kulak kiri ile tamamen kapanacak olursa, uğultu, çınlama gibi arızalara neden olur. Tamamen tıkanmış boru, ancak doktor tarafından açılabilir.
Ortakulakta veya kulak arkası kemikte görülür. Vakit geçirilmeden doktora başvurmak gerekir.
- Ortakulak İltihabı
Bademcik veya gırtlakta meydana gelen iltihaplar grip, kızamık, kuşpalazı, kızıl gibi hastalıklar ortakulağın iltihaplanmasına neden olabilir. Hastada, yüksek ateş ve kulak ağrısı görülür. Kulağa sıcak pansumanlar yapmak, ağrıları dindirir.
- Kulak Arkasındaki Kemiğin İltihabı
Nedeni, genellikle ortakulaktaki iltihabın, kulak arkasındaki kemiğe doğru yayılmış olmasıdır. Hastada ateş, kulak ağrısı, koyu kulak akıntısı, halsizlik görülür. İşitme azalır. Çaresi ameliyattır.
Kulak çınlaması, kulak uğultusu veya kulak vızıltısına, tıp dilinde tinnitus denir. Çok çeşitli nedenleri vardır. Bunlar arasında, kulak kiri, içkulak iltihabı, ortakulak iltihabı, menier hastalığı, ateşli hastalıklar, yorgunluk, zafiyet, bazı ilaçlar, yüksek veya düşük tansiyon sayılabilir. Bu nedenle doktora başvurmak gerekir.
Dış veya ortakulak iltihabından kaynaklanır. Akıntı azsa, dışkulak iltihabı, koyu sarıysa ortakulak iltihabı düşünülür. Mastoid iltihabının neden olduğu akıntı ise, krem kıvamında olup, çoktur. Kulaktan kanlı akıntı gelmesi, kulak zarının delinmiş olması veya kafatası kırığından kaynaklanabilir. Doktora başvurmak gerekir.
Kulak ağrısı başka bir hastalığın belirtisidir. Kulak borusu zarı iltihabı, kulak nezlesi, ortakulak iltihabı, kulak yolundaki çıban, boyun bezeleri, yüz nevraljisi, bademcik iltihabı veya çene mafsalındaki hastalık, kulak ağrısına neden olabilir. Bu nedenle doktora başvurmak gerekir.
Kuduz hayvanın ısırması ve salyasının insan vücudundaki herhangi bir sıyrıktan girip, kana karışması sonucu ortaya çıkan bulaşıcı ve öldürücü bir hastalıktır. Tıp dilinde rabies veya hydrophobia denir. Kuduz virüsü, vücuda girdikten sonra sinir sistemine yerleşerek, beyne kadar gelir ve orada iltihap yapar. Bu iltihaplanma, ısırıldıktan sonra geçen 7 ila 60 gün arasında meydana gelir. Bu nedenle kuduz aşısının bu süre içinde yapılması gerekir. Kuduz belirtileri ortaya çıktıktan sonra yapılacak kuduz aşısı ile kuduz serumunun kıymeti yoktur. Kuduz hastalığının başlangıcında, yorgunluk, durgunluk, sinir bozukluğu, baş ağrısı ve kalpte sıkışma görülür. Hasta yerinde duramayacak kadar sıkıntılıdır. Bir süre sonra boğaz ve solunum yollarındaki kramplar başlar. Bu dönemde sudan da korkmaya başlar. Kuduz şüphesi olan bir hayvan ısırdıktan sonra ısırılan yerden bol kan akıtılır. Sonra oksijenli suyla yıkanıp, tentürdiyot sürülür. Bu işlem sık sık tekrarlanır.
Bu çeşit bronşitte; havayollarını yağlayan bezler büyümüş, iç yüzlerinde bulunan tüyler görevini yapamaz olmuştur. Mutlaka tedavi edilmesi gerekir.
Akut böbrek iltihabının gereği gibi tedavi edilmemiş olması, kronik böbrek iltihabının başlıca nedenidir. Hastada iştahsızlık, ateş, halsizlik, baş ağrısı, ağrılı idrar etme ve bel ağrıları görülür. Yapılacak ilk iş, bol bol meyva suları içmek ve aşağıdaki reçetelerden birini uygulamaktır. Ayrıca tuz ve hayvani gıdalar azaltılmalıdır.