Sağlık & Spor Terimleri Sözlüğü
Türkiye´de her üç kişiden birinde (%30) iyot eksikliği nedeni ile guatr görülmektedir. İyod eksikliği dünyada, korunulabilir zeka geriliğinin en sık nedenidir. Fetus, yenidoğan ve süt çocukluğu döneminde iyod eksikliği olur ise, eksikliğin derecesine göre zeka geriliği, büyümede duraklama, sağırlık oluşur. İyod yetersizliği olan kadınlarda düşük, ölü doğum görülmektedir. İyod yetersizliğinin olduğu bölgelerde yaşayan insanların öğrenmeleri yavaş ve iş verimleri düşüktür. İnsanlar gibi çiftlik hayvanları da iyod yetersizliğinden etkilenir ve süt, et ve yün verimleri azalır. Dolayısı ile iyod eksikliği sosyoekonomik geriliğe neden olur.İyot eksikliği ülkemizde en fazla Bolu, Kastamonu, Malatya ve Rize illerinde görülmektedir. Bu sorunun yıllardır bilinen basit ve ucuz çözüm yolu yiyeceklerin iyot bakımından zenginleştirilmesidir. Bu amaçla tuz ve yağın iyotla zenginleştirilerek olumlu sonuçlar alındığı görülmüştür. Bununla birlikte ülkemizde hala iyotlu tuz kullanımı yaygınlaşmamıştır. Ailelerin iyotlu tuz kullanımı hakkında bilinçlendirilmesi gerekmektedir. Tuz üreticilerinin iyotlu tuz imal etmesi için teşvik edilmesi gerekmektedir.
Grip, her yıl milyonlarca kişiyi etkileyen bir solunum yolu akut enfeksiyonudur. Oldukça bulaşıcıdır. Her yaş grubunu etkiler. Çok hafif belirtilerden hastaneye yatışı gerektirecek hatta ölümcül olabilen ağır enfeksiyonlara kadar farklı seyredebilir. Birçok solunum yolu viral infeksiyonu benzer klinik tabloya yol açabilir. Gribi diğerlerinden ayıran temel özellikler salgınlar yapabilmesi, tüm dünyada salgınlara yol açması ve özellikle alt solunum yolunda olumsuz sonuçlara yol açması, önemli ölçüde iş-gücü ve okul süresinden kayba neden olmasıdır.Grip EtkenleriGrip etkeni virustur. İnfluenza viruslar çekirdek proteinlerindeki antijenik farklılığa göre A, B, ve C olmak üzere 3 tipe ayrılır. İnfluenza A virusu sadece insanları değil kuş türlerini, atları, domuzları da enfekte edebilir. İnfluenza B ve C ise sadece insanlarda hastalığa neden olur. En sık görülen influenza A, daha az oranda B'dir. İnfluenza C virusu çok daha hafif hastalık tablosuna yol açar ve salgınlara yol açmaz. Virus genetik yapısındaki değişiklikler yeni alt tiplerin ortaya çıkmasını kolaylaştırmaktadır. Virusun en önemli özelliklerinden biri de antijenik değişim göstermesidir. İnfluenza virusu HA ve NA.larına göre alt tiplere ayrılır.Antijenik shift, genetik yeniden yapılanma sonucu yeni bir virüs alt tipinin sentezlenmesi demektir. Shift sonucu ortaya çıkan yeni virus alt tipine karşı toplumda bağışıklık olmadığından, tüm dünyayı etkileyen ve pandemi diye nitelendirilen geniş salgınlar çıkabilir. Bazı influenza A virusları bazı hayvan türlerine özgü iken, bazıları farklı türlerde hastalık yapabilir. İnfluenza A'nın kuşlarda, domuz ve insanlarda hastalık yapabilmesinin yeni shiftler oluşmasında en önemli rolü oynadığı düşünülmektedir. İnfluenza C tipinde antijenik değişim söz konusu değildir. Geçtiğimiz yüzyılın en önemli pandemileri; 1918'de influenza A (H1N1), 1957'de influenza A; H2N2, 1968'de influenza A (H3N2) ve 1977 de influenza A (H1N1) alt tipleri ile ilgilidir. 1918 pandemisinde 21 milyon kişi ölmüştür.Antijenik drift ise; bir influenza alt tipinde her yıl ya da birkaç yılda bir görülür. Yeni suşlar ortaya çıkar. Böylece de vücudun bağışıklık sisteminden kaçmış olur. Antijenik drift sonucu da epidemiler görülür. Her yeni suş da izolasyon yeri, laboratuvar numarası ve yılına göre adlandırılır. Örneğin: İnfluenzaA/Sydney/5/97 (H3N2) gibi. İlk kez 1997´de Sydney'den gelen bir İnfluenza A virusu. Eğer hayvandan elde edilmiş ise onun ismi de yazılır.Grip Ne Zaman Görülür?İklim tipine göre değişir. Ülkemizin de içinde olduğu ılıman iklim bölgelerinde sonbahar sonu, kış aylarında ve ilkbahar başında (Aralık-Nisan) görülür.Grip Nasıl Bulaşır?Öksürme, hapşırma ile virus içeren küçük partiküllerin solunması ve yakın temas ile bulaşır. Kuluçka süresi çok kısadır. Virus solunum yollarının iç yüzünü döşeyen hücrelere tutunur ve dökülmesine neden olur. Alınan virusa bağlı olarak 18-72 saatte ortaya çıkabilir. Virusun atılımı 5-10 gün kadar sürer. Solunum yolunda oluşturduğu hasar genellikle iki haftada iyileşir.Klinik Belirti ve Bulguları Nelerdir?Birçok hastalıkta olabilecek belirti ve bulgular gösterir. Kişiye bağlı olarak semptomlar hafif veya ağır seyredebilir. Nezleden farklı olarak burun akıntısı çok daha azdır. Burun tıkanıklığı olabilir ve klinik tablo daha ağırdır. Sadece hafif bir boğaz ağrısı ve hafif bir kırgınlıkla da seyredebilir. En belirgin bulguları: ani başlayan ateş, titreme, başağrısı, göz hareketleriyle ağrı, kas ağrısı ve halsizlik, bitkinlik, terleme, boğaz ağrısı ve iştahsızlıktır. Ateş genellikle 3 gün kadar sürer, 8 güne dek uzayabilir. Kuru öksürük, göğüs kemiği altında ağrı ve yanma hissi olabilir. Çocuklarda yüksek ateş daha fazla olup, solunum sıkıntısı da olabilir. Bulgular 1-2 haftada sonlanır.Gribe Bağlı Olumsuz Sonuçlar Neler Olabilir?Bizzat grip virüsüne bağlı akciğer enfeksiyonu ( viral pnömoni) az da olsa görülebilir. Bu gebelerde ve kalp hastaları olanlarda daha fazladır. Yine daha çok yaşlılarda, kalp ve akciğer hastalarında daha fazla olmak üzere ikincil bakteriyel pnömoniye yol açabilir. Virus solunum yolu epitelini hasara uğrattığı için bazı bakterilerin yerleşimini kolaylaştırır. Özellikle yaşlılarda hayati risk oluşturacak ağır enfeksiyonlara yol açabilir. Akciğer dışında da otit (kulak iltahabı), myozit (kas iltihabı), kalp zarlarında iltihap ve ensefalit (beyin iltihabı), myelit (kemik iltihabı), nadiren Guillian Barre sendromu görülebilir. Daha çok influenza B ile birlikte görülen Reye sendromunda karaciğer ve santral sinir sistemi bulguları görülür. Çocuklarda aspirin alımıyla ilgisi bulunduğu için grip olan çocuklarda aspirin önerilmez.TanıBirçok tanı yöntemi vardır. Direkt virus antijen tayinininden, virus hücre kültürlerine ve serolojik yöntemlere kadar. Bu testler için özel laboratuvarlar gereklidir, ayrıca her hastaya uygulanması pratik değildir. Testler daha çok epidemiyolojik veriler için kullanılmaktadır. Grip tanısı hekim tarafından hastanın semptomları ve fizik muayene bulgularına göre konulur.TedaviGribin kesin tedavisi yoktur. Tedavi genelde belirtilere yöneliktir. Ağrı kesici ve ateş düşürücü ilaçlar kullanılabilir. Aspirinin, gripte kullanımıyla, Reye sendromu olarak adlandırılan, karaciğer ve santral sinir sistemini tutan bir tablo ile ilişkisi kurulduğundan 18 yaş altında önerilmez. Antibiyotik kullanımının yararı yoktur. Eğer sekonder bakteriyel enfeksiyonlar varsa hekimin önereceği antibiyotik kullanılmalıdır. Bugün için semptom süresini azaltan birkaç antiviral ajan bulunmaktadır. Yan etkileri nedeniyle kesinlikle hekim kontrolunda ve risk gruplarında olup aşı yapılamayanlarda, ilk 48 saatte uygulanması gerekir.İstirahat ve düzenli, sağlıklı beslenme önemlidir. Bol su ve sıvı gıdalara ağırlık vermelidir. Ağır, yorucu hareketlerden kaçınılmalıdır. Eğer belirtiler düzelmez, ateş yüksek seyreder veya kişi kendini kötü hissederse hemen bir hekime başvurulması gerekmektedir.KorunmaKişisel korunma, aşı ve kemoproflaksi olarak adlandırılan ilaçla korunma şeklindedir.Kişisel korunma; grip kalabalık, havalandırma sorunu olan ortamlarda hızla yayılır. Zorunlu olmadıkça, grip salgınları esnasında bu tür ortamlardan uzak durmak gerekir. Hasta olan kişiyle yakın temastan kaçınılmalıdır. El sıkışma, öpüşme, ortak eşya kullanımıyla da bulaşabilir. Sık sık el yıkamak gerekir. Grip aşısının, kimlere yapılması gerektiği ve koruyuculuğu ayrı bir başlık altında ele alınacaktır.
Gözkapakları, çoğunlukla fazla ağlama sonucu şişer. Nezle veya kızamık sırasında da görülür. Bunlardan başka, kalp, böbrek, hastalıkları veya beze iltihaplanmasının da bir işareti olabilir. Bazı kimselerde de alerjiktir.
Göz kapağı kenarlarının iltihaplanıp, kızarma, kabuklanma ve ağrı yapmasıyla ortaya çıkar. Tıp dilinde blefarit denir.
Gözün bir kazayla yaralanması veya romatizmalı hastalarda üşütme sonucu ortaya çıkar. Bazen; şeker hastalığı, burun hastalıkları, ve frengili hastalarda da görülür.
Tıp dilinde iritis denilen bu hastalık vakit kaybedilmeden tedavi edilmesi gerekir.
Hasta, ışığa fazla bakamaz. Gözlerinde veya gözlerinin üst kısmına gelen bölgede şiddetli ağrılar vardır.
Gözlerde; sulanma ve kızarıklık da görülür. Göze dikkatle bakıldığında; renkli kısmın etrafındaki rengin de koyulaştığı görülür
Aniden ortaya çıkan, fakat önemli olmayan bir durumdur. Alışkanlık spazmı da denir. nedeni, yorgunluk, üzüntü, heyecan ve yaşlılarda adale zafiyetidir. Yapılacak ilk iş, istirahat etmektir.
Göze toz kaçması, çapaklanma, göz iltihabı, nezle veya bazı alerjik hastalıklar göz yaşının fazlalaşmasına neden olur. Şikayetler soğuk havalarda daha da artar. Doktora başvurmak gerekir.
Özellikle bahar aylarında polenlerin etkisiyle oluşan bahar nezlesi (Vernal Konjontivit) nedeniyle gözlerin kaşınması, körlüğe kadar uzanan rahatsızlıklara neden olabiliyor.Allerjik Göz HastalıklarıTemas göz allerjisi ilaçlara, ilaçların içindeki koruyucu maddelere veya makyaj ürünlerine karşı gelişebilir. İleri dönemlerinde göz yaşı kanalında tıkanıklık, konjunktivada skarlaşma ve korneada damarlanma meydana getirebilir.
Göz kanlanması, gözün beyaz olan kısmının ön yüzeyini örten zar tabaka olarak bilinen konjoktiva yüzeyindeki damarların genişlemesi sonucu oluşur. Çok ender olarak da bu damarlarda olan çatlamalar kanlanmaya neden olur. Kanlanma tek bir gözde, sıklıkla da her iki gözde görülür
Halk arasında göz nezlesi veya pembe göz denir. Göz yuvarlağının üstünü örten ince zarın iltihaplanması sonucu ortaya çıkar. Tıp dilinde konjonktivit denir. Çoğunlukla ilk bahar aylarında görülür.Gözde sulanma, kanlanma, batma hissi veya ağrı vardır. Hasta ışığa bakmakta güçlük çeker.
Göz ağrısının nedenleri çeşitlidir. Az ışıkta çalışmak sonucu gözlerin yorulması, gözdeki herhangi bir kısmın iltihaplanmış olması, göze yabancı bir cisim kaçmış olması, sinüzit, yarım başağrısı, grip, nezle ve ateşli hastalıklar göz ağrısına neden olabilir.Önce hastalığın nedenini tespit etmek gerekir.
Tıp dilinde sulu zatülcemp denilen hastalıktır. Akciğerlerin etrafını saran zarın iltihaplanması sonucu meydana gelir. Zarın iki yaprağı arasına su toplanmıştır.
Nedeni; şiddetli soğuk algınlığı, bronşit, böbrek hastalıkları veya kulak iltihaplarıdır. Göğsün yan taraflarında şiddetli ağrı hissedilir. Bunlara bastırıldığı zaman ağrı şiddetlenir. Nefes darlığı vardır. Yatak istirahati ve doktor tedavisi şarttır.
Erkeklik organının sertleşmemesi, sağlık durumunun bozukluğundan kaynaklanır. En önemli neden sinir bozukluğudur. Kendine güvenememe, yorgunluk, içki, şeker hastalığı, uyuşturucu madde alışkanlığı da diğer nedenler arasında sayılabilir.
Tedavinin ilk şartı; kötü alışkanlıkları bırakmak, kendine güvenmek, temiz havada dolaşmak ve yeterince gıda almaktır.
Çoğunlukla sinirli kimselerde görülür.Bunlar yemeklerde haddinden fazla hava yutarlar.Ayrıca geğirme mide veya safra kesesi hastalıklarının bir belirtisi olabilir. Bu nedenle esas nedeni tespit etmek gerekir.
Beslenmedeki A vitamini eksikliğinin neden olduğu bir hastalıktır. Hasta; alacakaranlıkta gereği gibi göremez.