Sağlık & Spor Terimleri Sözlüğü
Midede veya bağırsaklarda gaz birikebilir. Nedeni; hava yutmak veya mide hastalıklarıdır
Vücudun herhangi bir organının; genellikle bağırsağın, kaslar arasındaki zayıf bir noktadan dışarıçıkmasına fıtık denir. Fıtık olan yerde, şişlik görülür.
Öksürünce veya ıkınınca büyür. Ağır işler yapmaktan,öksürmekten ve ıkınmaktan, hoplayıp zıplamaktan kaçınmak gerekir. Ameliyat olunmayacaksa, fıtıkbağı kullanmak faydalıdır.
Zührevi bir hastalıktır. Bulaşıcıdır.Tıp dilinde sifilis denir.Frengili kadının doğurduğu çocuğa, doğuştan geçmesi şekli istisna edilirse; hemen hemen her zaman cinsel ilişkiyle geçer.Mikrop vücuda girdikten 3 hafta sonra belirtilerini göstermeye başlar. Mikrobun vücuda girdiği yerde, yani erkeklerde peniste, kadınlarda vajinada Şankr adı verilen bir yara meydana gelir.Bu yara dudakta, meme ucunda, makatta veya parmaklarda da görülebilir.Zamanla akıntılı bir yara haline gelip; çevresi kızarır ve sertleşir.Mikrobun vücuda girmesinden 6-12 hafta sonra hastada; baş ağrıları, ateş, boğaz ağrısı, deri döküntüleri ve iştahsızlık, görülmeye başlar. 6 ay sonra ise, mikrop vücudun belli başlı organlarına oturur.Tedaviye en kısa zamanda başlanması gerekir.
Çoğunlukla anüs yakınında meydana gelen, içi cerahat dolu, ufak, kırmızı ve akıntılı bir şişliktir. Etrafında ağrı vardır. Tedavi edilmedikçe geçmez.
Özellikle bacakların şişip, genişlemesi şeklinde ortaya çıkan bu hastalığa halk arasında gelincik, tıp dilinde elefantiasis denir. Nedeni lenf kanamalarının iltihaplanıp, şişmesidir.
Kadınların üreme organlarının dış kısmının kaşınması; döl yolundan gelen akıntıdan kaynaklanabilir. Ayrıca, böyle bir neden olmadığı halde kullanılan sabun ve iç çamaşırın cinsi de kaşıntıya neden olabilir. İç çamaşırı veya kullanılan sabundan kaynaklanan ferç kaşıntılarında; bunları kullanmamakla şikayet ortadan kalkar.
Sinir sisteminde meydana gelen bir bozukluktan dolayı, kas gücünün kaybolmasına felç, nüzül veya inme denir. Tıp dilinde ise paralizi veya serebral tromboz denir. Hafif ve ağır olmak üzere iki şekli vardır.
Tedavinin ilk ve önemli şartı hastanın neşesini kaybetmemesi ve en kısa zamanda iyileşeceğine inanmasıdır.
Haddinden fazla terlemek; sinir bozukluğu, fazla sıcak, tiroid bezininçalışmasında görülen bozukluk, tüberküloz, raşitizm veya iskorbütten kaynaklanır. Ergenlik yaşlarında da fazla terleme görülür. Bu nedenle terlemenin asıl nedenini bulmak gerekir.
Eziklerde yapılacak ilk iş; eziğin üzerine buz koymak veya soğuk su ile kompres yapmaktır. Ayrıca; dışarı kan çıkmışsa, önce oksijenli su ile temizlenir. Aşağıdaki reçetelerden de faydalanılır.
Ergenlik yaşındakilerin yüz, omuz, sırt ve karınlarında görülürler. Siyah noktalar, beyaz benekler, kırmızı veya mor lekeler halindedirler. İçleri cerahat dolu bu sivilcelere; akne de denir. nedeni; yağ bezlerinin tıkanmış olmasıdır. Ergenlik sivilceleri kendiliğinden kaybolur. Sıkmamak, oynamamak gerekir. Tedavinin ilk şartı sabırdır. Yüzü günde 3-4 kere kükürtlü sabunla yıkamakta fayda vardır. Bu arada baharatlı yiyecekleri ve çikolatayı terketmek gerekir.
Kalbi besleyen büyük damarlardan birinin aniden tıkanması sonucu ortaya çıkan bir durumdur.Enfarktüs krizi geçiren hasta; kalp bölgesinde ani bir ağrı hisseder. Bütün benliğini ölüm korkusu sarar.Nefes almakta zorluk çeker. Yapılacak ilk iş, hastanın 45 derece bir meyille oturmasını sağlamaktır. Sonra; vakit geçirmeden doktor çağrılır. Enfarktüs krizini atlattıktan sonra kesin istirahat ve doktorun dediklerine uymak şarttır.
Hafif el ve ayak titremeleri; daha ziyade nevroz, isteri ve nevrastenide görülür.
Kalbin normal atışlarına, fazladan atış eklenmesine Ekstrasistol bir başka deyişleek atım denir. Kalbin bir atışı, vaktinden önce olur.
Sonra, bir süre atış olmaz. Bu atışlar, tek tek veya arka arkaya meydana gelir. Kalp hastalıklarında görüldüğü gibi; fazla sigara, içki içmek; heyecanlanmak ve hazmı güç yemeklerden sonra da görülebilir.
Yaygın bir deri hastalığıdır. Derinin, fiziksel, kimyasal, zehirli, mikrobik ve asalak kökenli iç ve dış etkenlere karşı gösterdiği alerjik tepki sonucunda oluşur. Bu etkenler herkeste hastalığa yol açmayıp, sadece bazı kimselerde egzamaya yol açtıkları için, egzamanın ancak elverişli bünyelerde ortaya çıktığı kabul edilmektedir. Mide rahatsızlıkları (sindirim bozukluğu, kabızlık) karaciğer hastalıkları, süreğen böbrek yangısı, şeker hastalığı, üremi, iç salgıbezleri, kan ve lenf damarları hastalıkları vücutta egzamaya uygun bir ortam hazırlar.Egzamaya yol açan dış etkenlerin başında mikroplar, asalaklar, çarpmalar, kimyasal maddelerin deriyi zedelemesi, uzun süre alınan ilâçlar gelir. İç etkenlerin başında bağırsak hastalıklarına yol açar zehirli maddeler, şeker hastalığı ve şişmanlık yer alır.Egzamanın dış görünüşü çok çeşitli olabilir; kırmızı lekelerden, kabarcıklı, kabuklu, pullu, ülserli yaralara kadar değişen türleri vardır. Klinik açıdan egzama kuru ve yaş olmak üzere iki türe ayrılır. Her iki tür de kaşıntı yapar, yanma Ve acı verir.Egzama yüzde (ağız, dudak çevresi, kulak arkası), boyunda, meme ucunda, meme altında (şişmanlarda), koltuk altında, kasıklarda, dış üreme organlannda (daha çok kadınlarda), anus çevresinde, diz ve dirsekte, parmak aralarında görülür.Egzama oluş nedenine göre, ivegen, yarı ivegen ya da süreğen olabilir. Yara, kaşınması halinde mikrop kapabilir. Değişik şekiller göstermesi nedeniyle teşhisi zordur. Tedavi için, her şeyden önce dış etkenler (mikroplar, asalaklar, çarpmalar) yok edilmeli ve egzamaya yol açan sindirim bozukluğu, karaciğer yetmezliği, süreğen böbrek yangısı, şişmanlık, üremi ve şeker hastalıkları tedavi edilmelidir.Her tür egzamada biberli ve fazla tuzlu yemekler, yağlı etler ve balıklar, konserve etler ve balıklar yenilmemeli, alkol derecesi yüksek içkiler içilmemelidir. Bol sebze, meyve, karbon hidratlı (pirinç, sossuz makarna) besinler yemeli, proteinli (et, yumurta) ve özellikle li-pidli (tereyağı, zeytinyağı, yağlı et ve balık) besinler yenmemelidir.Egzamanın kaşıntı ve yanmasına karşı kaşıntı giderici ilâçlar verilir; sulu egzamalarda kurutucu tozlar, pomatlar kullanılır. Vücudun alerjik kökenli duyarlığını gidermek için ağız yoluyla pepton ve efetonin, damar yoluyla kalsiyum, her iki yolla sodyum hiposülfit veya tiyosulfat verilir. Kortizonlu ilâçların ya da antihistaminiklerin kullanılması iyi sonuç verirse de bu sonuç çoğu kez geçicidir. Süreğen egzama için ayrıca özel kaplıcalar tavsiye edilir
Dudaklar, güneş veya soğuk havanın tesiriyle çatlayabilir. Endişe edilecek bir durum yoktur.