Sağlık & Spor Terimleri Sözlüğü
Adli tıpta ölümden önce solunum eyleminin gerçekleşip gerçekleşmediğini (doğumda bebeğin canlı olup olmadığını) saptamak amacıyla bir yenidoğanm kadavrasının değişik organlan üzerinde yapılan test.
Özellikle el ve ayaklarda anormal terlemeyle ortaya çıkan bir deri hastalığı.
Normal bir kişinin vücudundaki toplam demir miktarı yaklaşık3-5 gr'dir.
Diffüz İdiyopatik İskelet Hiperostozu; omurlar arasındaki aralıklarda köprüler oluşturmak üzere dikey yönde uzanan büyük vertebral (omura ait) osteofitler (sivri kemik çıkıntısı).
En sık görülen kansızlık tipidir, sideropenik anemi olarak da adlandırılır. Küçük alyuvarlarla karakterize Mikrositik Anemilerin en büyük sebebidir.Demir Eksikliği Anemisi, demirin yiyeceklerle alımının ya da barsaklardan emiliminin az olması sonucu Hem yapısına fazla giremeyerek Hemoglobin yapımının azalmasına sebep olmasıyla karakterize bir kansızlık türüdür.Tanım olarak düşük miktarda demire bağlı olarak kanın kırmızı hücrelerindeki azalmadır. Kansızlığın en sık görülen şekli budur. Demir, kanda oksijen taşıyan pigment olan hemoglobininönemli bir parçasıdır. Demir eksikliğinin nedenleri:Fizyolojik kan kayıpları
Patolojik kan kayıpları
Yetersiz kan alımı
Gıda demirinin yetersiz emilimiÖrneğin: burun kanamaları, hemoroid, mide yada barsakülseri, polip, gastrointestinal kanser gibi Vücutta ve kemik iliğindeki demir depolarının harcanması sonucu kansızlık yavaş yavaş gelişir. Genellikle kadınlarda demir depoları daha azdır.Yüksek risk grubu içerisinde doğurganlıkçağında olan ve adet dönemi nedeniyle kan kaybı olan kadınlar, demir ihtiyacı artmış gebe veya emziren kadınlar,çocuklar ve diyetinde yeterli oranda demir bulunmayan kişiler bulunmaktadır. Kan kaybına bağlı risk faktörü arasında peptikülser, barsak kanseri, rahim kanseri, uzun dönem aspirin kullanımı sayılmaktadır.
Günlük demir gereksinimi 1-3 mgr. kadardır. Bunun% 5-10 duedenum ve proksimal ince barsaktan emilir. Günlük kayıp 1 mgr dır. Ter, dışkı, idrar, dökülen hücreler ile kaybedilir. Gereksinim bebeklik, hamilelik, ağır hastalık ve emzirme dönemlerinde artar.Bulgular:Halsizlik, iştahsızlık
Yiyecek dışındaki şeylere istek.Örneğin: toprak, buz, kireç taşı, nişasta gibi…
Ağız kenarında ve tırnaklardaçatlaklar
Tırnaklarda biçimsizlik: kaşık biçimi almaları gibi…
Kırmızı et, karaciğer, balık, kuruüzüm ve yumurta sarısı demir açısından zengin gıdalardır. Un, ekmek ve tahıllar demir ile zenginleştirilmiş olabilir.Tetkikler:
Tam kan sayımı, serum demiri, serum demiri bağlama kapasitesi, transferin saturasyonu, serum ferritin düzeyi, dışkıda gizli kan ve periferik yaymadır. Tam kan sayımında düşük hemoglobin ve hematokrit değeri, kanda düşük ferritin düzeyi, kanda total bağlama kapasitesi ve kan kaybını değerlendirmek açısından dışkıda gizli kan görülebilir.Tedavi:Açık bir demir eksikliği yada latent bir eksikliği saptandığı anda demir tedavisine başlamakönemlidir. Ana amaçöncelikle demir eksikliğini gidermek ve gelişmiş bir anemi varsa buna bağlı hematolojik değerler değişmiş ise bunları düzeltmektir. Sonuç olarak amaç hemoglobin miktarını ve eritrosit sayısını normal sınırlaraçıkarmak,demir depolarının tümüyle ya da birölçüye kadar doldurulmasıdır. Uzun süreli bir tedavidir. Anemiye bağlı klinik belirtiler ve hematoloik değerler normale geldikten sonra da depoları doldurmak için belli bir süre daha tedaviye devam etmek gerekir. Tedavideönemli olan nokta elbette ki kişide anemiye neden olan esas nedeni bulup düzeltmektir. Anemi sindirim sisteminde oluşmuş bir tümör yada başka bir nedene bağlı olan bir kanama sonucunda ortayaçıkabilir. Kronik enfeksiyonlarda aynı şeklide neden olabilir bu durumda anemiyi tedavi ederken esas neden de tedavi edilmeli yoksa anemi belli bir süre sonra tekrar ortayaçıkar yada tedavide başarı düşük olabilir.Tedavide ağız yoluyla alınan yada enjekte edilen demir preparatları kullanılır.Tedaviye cevapsızlığın nedenleri:Tanı yanlıştır
Kanama kaynağı vardır ve tespit edilememiştir.
Emilim ve sindirim bozukluğu dolayısıyla verilen demir emilememiştir. Ya da yetersiz oranda emilmiştir.
Gıdalar ile ya da bazıözel ilaçlar ile birlikte alınmıştır ve demir bağlanmıştır.
Hasta ilacı ya kullanmamış yada uygun şekilde almamıştır.Tedavi süresiöncelikle demir açığının büyüklüğüne bağlıdır. Hastanın demir depolarının durumu, hemoglobin düzeyi ve altta yatan hastalık tedavi süresindeönemlidir. Optimal bir demir tedavisinde beklenen günlük hemoglobin artışı 0.1-0.2 gr civarındadır. Ancak hamile kadınlarda bu artış daha geç ve yavaş olur. Demir eksikliği anemisi görülen hastalarda depoların dolması için tedavi hastanın kan değerleri normale döndükten sonrada devam ettirilmelidir. Yine demir tedavisi başlandıktan sonraki 10. günde yapılacak periferik yaymada retikülosit sayısının artması ile tedavinin ve teşhisin doğruluğu saptanabilir.
Ender görülen bir yumurtalık tümörü.
Halsizlik, iştahsızlık, çabuk yorulma, başağrısı, başdönmesi, çarpıntı, nefes darlığı, huzursuzluk gibi genel; tırnaklarda kolay kırılma, tırnaklarda uzunlamasına kabarık çizgiler, düzleşme ve çukurlaşma, dil papillalarında düzleşme, dilde yanma, ağız köşelerinde ülserasyon ve fissurlar ve yutma güçlüğü gibi özel belirtileri vardır.
Ses kaynağının yaklaşmasına ya da uzaklaşmasına göre bir gözlemci bakımından ses titreşimlerinin artması ya da azalması biçiminde ortaya çıkan etki
Yumurtanın döllenmesinden ya da embriyonal gelişimin ilk evrelerinden başlayarak bir organın, sistemin ya da bütün organizmanın kusurlu gelişmesine bağlı oluşum bozukluğu.
İnsan vücudu İçin çok önemli bir madde.
Çevreye ilginin kaybolduğu, kötümserliğin ortaya çıktığı ve genellikle aşırı uyanlmışlığın eşlik ettiği bir keyifsizlik durumu.
Sinir, kas ve kollajen lifler gibi uzun yapıların bir araya gelmesiyle oluşan ve çıplak gözle ya da mikroskopla görülebilen anatomik yapı.
Dopadan karboksil grubunun ayrılmasıyla oluşan adrenaline benzer madde.