Sağlık & Spor Terimleri Sözlüğü
Kolestrol, kanda, sinirlerde, beyinde, karaciğerde, dalakta, böbrek üstü bezlerinde ve safrada bulunan, yağ yapısında, kristal gibi beyaz görünümde bir maddedir.
Görevi dokulardaki su dengesini sağlamak, alyuvarları zehirlere karşı korumak, sinir dokularının dayanıklığını sağlamak ve deri altında, dışarıdan gelecek mikroplara karşı koruyuculuk yapmaktır.
100 gram kanda; 180-230 miligram kolestrol bulunur. Bu miktar normaldir. 230 miligram kolestrol miktarı, kanda kolestrolün yükselmiş olduğuna işarettir. Tedavi edilmezse; damarsertliği, beyin ve kalpteki ince damarların tıkanmasına neden olur.
Meydana GelişiBöbrek üstü bezleri, husyeler, yumurtalıklar bünyenin ihtiyacı olan kolestrolü imal ederler. Ayrıca hayvansal yağlar, süt, yumurta ve bitkisel hormonlarla da kolestrol alınır.
Kanda, kolestrolün yükseldiğini anlamak için bir seri test yapmak gerekir. Ayrıca, hastanın cildinde oluşan sarı lekeler, göz altlarında beliren siyah halkalar, göz akında görülen sarı lekecikler, genel yorgunluk, iştahsızlık, hazımsızlık, baş dönmesi, baş ağrısı, görme zayıflığı, ağız acılığı, nefes ve ter kokusu kolestrolün yükselmiş olduğuna işaret olabilir
Prednizon türevleri (örneğin Prednol), deksametazon (örneğin Dekort).
Kiropraksiden türeyen tedavi uygulaması; ağırlıklı olarak omurga ve leğen bölgesinin manipülasyonuna dayanır.
Kürek kemiğinin anormal ve özel bir biçimi.
Kortizon hem hayat kurtarıcı, hem de yaşamı tehdit eden bir ilaç. Bu bıçak doğru şekilde kullanıldığında hasta için hayat kurtarıcı etki yapıyor. Yanlış kullanıldığında ise, hastalığı iyileştireceği yerde hastaya, geri dönülmesi imkânsız zararlar veriyor. Kortizonun tek çare olduğu yüzlerce hastalık var. Bu nedenle de kortizondan vazgeçmek mümkün değil. Etkileri nedeniyle yüzlerce hastalığın rakipsiz tek ilacı kortizondan vazgeçme şansımız olmadığına göre, yapılabilecek tek şey ilacı çok dikkatli bir şekilde kullanmak. Bu da başvurduğunuz uzmanın tedaviye titiz yaklaşımı ile mümkün.Kortizon Vücudumuzda da VarKortizona çağın ilacı deniliyor ama bu madde aslında vücudumuzda bulunuyor. İstirahat halindeki normal bir insanın vücudunda, 24 saatte yaklaşık 15-40 mg. kortizon üretildiği söyleniyor ise de kortizon üretimi şişmanlarda yüzde 50 oranında daha fazla oluyor. Ancak vücudumuzca kortizon üretimi gün boyunca yanı miktarda değil. Vücut ısısı, kan basıncı, gece ve gündüz olmasına bağlı olarak üretilen kortizon miktarı da değişiyor. Vücudumuz kortizonu en çok sabahları üretiyor. Sinir anında ise bu üretim normalin 10 katına kadar çıkıyor. Kortizon yapımı geçe yarısına doğru giderek azalıyor. Vücudun bu kendi kendine kortizon üretimi doğumdan sonraki üçüncü haftada başlıyor ve ölünceye kadar devam ediyor. Aynı yüksek doz kortizon tedavilerinde olduğu gibi, vücudun kortizonu normalden çok üretmesi de kişi açısından zararlı.“Cushing” olarak adlandırılan bir hastalık vücutta kortizon salgılanmasını sağlayan beyindeki merkezde (hipofiz) bir kontrol bozukluğu olmasından kaynaklanıyor.Kortizonun Kullanıldığı YerlerKortizon, romatizmadan, zehirlenmelere, yüzlerce hastalığın tedavisinde kullanılıyor. Öyle ki bazı hastalıklarda ve şoklarda kortizon olmadan olmuyor.1. Romatizmal HastalıklarRomatizma, her yaşın hastalığı. Erken teşhis edildiğinde ve tedavisi doğru şekilde uygulandığında, kolayca iyileştirilebiliyor. Çoğunlukla çocuklarda ve gençlerde görülen, eklemlerde başlayıp zamanında tedavi edilmeyen romatizmanın kalbe vurma olasılığı çok yüksek. Romatizmal hastalıkların vazgeçilmez ilacı ise kortizon.2. Bağ Dokusu HastalıklarıVücuttaki destek ve bağ dokusunun, aynı zamanda bağışıklık sisteminin de bozulduğu tipteki hastalıklarda, çoğunlukla adale dokusu ya da eklemler deforme olmuştur. Yoğun iç organ harabiyeti ile de karşılaşılabilen bu tip hastalıklarda kortizon kullanılması çoğu zaman kaçınılmaz oluyor.3. Alerjik HastalıklarKortizonun en çok kullanıldığı hastalıklardan biri de alerjiler. Kimi zaman hayatı tehdit eden, kişiyi şok durumuna sokan alerjik krizlerde, hastaya vakit yitirmeden kortizon enjekte edilir. Alerjik astım krizleri bu durumun en çok rastlandığı hastalıklardır. Kortizonla tedavi edilen bir diğer alerjik reaksiyon ise kan verme sırasında oluşuyor. Çoğunlukla kan grubu uyuşmazlığında, bazen de soğuk kanın damarlara verilmesi sorucu alerjik bir reaksiyon oluşur. İşte bu reaksiyonun etkilerini ortadan kaldırmak için kortizona başvurulur. Kortizon, yılan sokması, böcek ısırması gibi zehirlenmelerde de ortaya çıkan alerjik durumun acil tedavisinde kullanılıyor. Bazen nedeni bilinmeden ciltte ve ağız, boğaz gibi bölgelerde şiddetli yanma, kaşıntı, şişlik, kabartı, döküntü ile birlikte görülen durumlarda diğer ilaç tedavileri yetersiz kalabiliyor. Bu durumda kortizona uygulanıyor.4. Kan HastalıklarıKortizon kan hücrelerinin parçalanması sonucu ortaya çıkan ciddi kansızlıklarda (hemolitik anemi) destek tedavi olarak uygulanıyor. Kan hücrelerinin aşırı çoğalmasına bağlı olarak oluşan lösemi vakalarında da kortizon tedavisine başvuruluyor. Böyle vakalarda kortizon hastanın hayatını daha rahat sürmesini sağlamak için tek yol.5. Tümör TedavilerindeÇağın en sevmediğimiz, çoğu zaman ismini anmaktan bile nefret duyduğumuz hastalığı kanser kuşkusuz. Bilim adamları kanser tedavisi konusundaki çalışmalarını hızla sürdürüyorlar. Kanser hastalarının bir bölümüne“kemoterapi”olarak adlandırılan ilaç tedavisi uygulanıyor. Ameliyat edilemeyecek kadar ilerlemiş kanserlerde ise, kemoterapiye destek olmak ve radyoterapi reaksiyonlarını zayıflatmak için kortizon kullanmak çoğunlukla tek çare oluyor.6. Karaciğer HastalıklarıKaraciğerin artık tamamen iflas ettiği komalarda, ilerleyen siroz vakalarında ve virüslerin neden olduğu öldürücü karaciğer iltihaplanmalarında kortizon çoğunlukla başvurulabilecek tek çare.7. Böbrek ve İdrar Yolu Hastalıklarıİdrardan yüksek miktarda protein atılmasına ve vücutta yaygın şişliklere neden olan nefrotik sendromlarda kortizon kullanımı genelde şarttır. Hastalık çoğunluk çocuk yaşta görülüyor ve tedavinin asıl şartı da geç kalmamak.8. Kalp-Damar HastalıklarıKalbin zarı, kası ve iç tabakasının tutan iltihaplı durumlar ile alerjik ve bağışıklık sistemi ile ilgili, tıkamaya yol açan tipteki damar hastalıklarının tedavisinde de kortizon kullanılır.9. Hormonal HastalıklarTiroid bezinin aşırı çalıştığı durumlarda bazen son derece kritik krizlerle karşılaşılır. İşte bu durumlarda kortizon yine tek çaredir. Ayrıca böbrek üstü bezinin ani yetmezliği sonucu ortaya çıkan“Addison” hastalığında da kortizonun hayat kurtarıcı rolü vardır.10. Sinir Sistemi HastalıklarıSinir köklerinin alerjik, ani ve iltihaplı hastalıklarında, bazı özel vücut felçlerinde, yüz felçlerinin başlangıç döneminde ve Multiple Skleroz hastalığında da kortizon kullanmak gerekiyor. Beyinde damar tıkanıklığı ile gelişen felçlerin başlangıç döneminde, beyin basıncının arttığı durumlarda veya beyinde ödem olduğu zaman da kortizon tedavisine başvuruluyor.11. Zehirlenmeler, Sıcak ÇarpmalarıZehirlenmelerde çoğunlukla durumun nedenini anlamaya zaman yoktur. Acilen zehirlenmenin sonucu olarak ortaya çıkan reaksiyonun ortadan kaldırılması gerekir. Bunun için de kortizona uygulanır. Sıcak çarpmasına bağlı olarak görülen komalar ve soğuktan donmalarda da böbrek üstü bezi iflasa doğru gittiği için kortizon kullanmak gerekiyor.12. Göz HastalıklarıBazı göz hastalıklarının tedavisinde de yine kortizon karşımıza çıkıyor.13. ŞoklarHerhangi bir nedenle şoka giren hastayı hayata döndürmek için bazen tek çare kortizon kullanmaktır. Özellikle aşırı bir alerjik duyarlılığa bağlı olarak ortaya çıkan ve aniden gelişen anafilaktik şoklarda kortizon hala kurtarıcı rol oynuyor.Yararları Kadar Zararları da VarGelin şimdi de kortizon tedavisinin insan metabolizmasında neden olduğu harabiyeti görelim. Kortizon, dışarıdan da rahatça gözlenebilen ilk etkisini vücudun hormonal sistemi üzerinde yapıyor. Özellikle çocukluk çağı ve genç yaşlarda uygulanan kortizon tedavisi gelişme bozukluğuna yol açabiliyor. Kortizonun neden olduğu şişkinlik sonucu çocukta“Aydede yüzü” olarak tarif edilen bir çehre oluşuyor. Vücudun kimi bölgelerinde normal dışı şişlikler ve gövdede yağlanma görülebiliyor. Bunun dışında adale zayıflığı, kan basıncında yükselme, kemik erimesi, seksüel ve psikolojik bozukluklar kendini gösterebiliyor. Ciltte kıllanma, çizgilenme, adet bozuklukları, troid fonksiyonlarında ve erkeklerde testisler üzerinde olumsuz etkiler de yine ilacın hormonları etkilemesi sonucu ortaya çıkan diğer belirtiler. Bu etkileri minimuma indirmek için ise dozun çok iyi ayarlanması gerekiyor.Kortizon Tedavisi Birden KesilmezKortizon tedavisinin belki de en hassas yönü birden bire başlanıp, kesilememesi. Çünkü tedavi birden kesilince organizmada ani reaksiyonlar doğuyor.“Kortizon tedavisine nasıl doz yavaş yavaş arttırılarak başlanıyorsa, aynı şekilde kesilmeli. Bazen de kortizon tedavisi hiç kesilemez. Bunun nedeni hem kortizonun meydana getirdiği bir çeşit tutsaklık, hem de hastalık belirtilerinin ilaç bırakılınca yeniden görülmeye başlaması.”Yüksek dozlarda uygulanan bütün kortizon ilaçları, kan şekerini arttırıyor. Kortizon vücuttaki protein mekanizmasının da bozulmasına ve buna bağlı olarak adale deri ve kemikteki protein miktarının artmasına neden oluyor. Kemikler de kortizondan nasibini alıyor. Kemiklerdeki kalsiyum çözülüyor ve kemik erimesi başlıyor. Bu nedenle kortizon uygulanan kişilerde enfeksiyon oluşması çok ciddi bir risktir. Tüberküloz, idrar yolları enfeksiyonu, sinüzit gibi enfeksiyon tipleri de kortizon kullanımı sırasında alevlenebiliyor. Müzmin böbrek enfeksiyonlarının, sorumlusu da çoğu zaman kortizon.Bunun dışında çocukluk çağı romatizmal hastalıklarında en çok korkulan durum olan, kalp zarının iltihabına neden olabilir. Halk arasında“Romatizmanın kalbe vurması” olarak bilinen kalp zarı iltihabı sinsice ve kız çocuklarda daha hızlı gelişir. Gözlerde ve yine daha çok kız çocuklarında, sinsice gelişen bir iltihabi durumla karşılaşma olasılığı yüksektir. Bu nedenle özellikle ilk yıllarda, en az 6 ayda bir göz muayenesi yaptırmak gerekir. Romatoid artrit böbrekleri de bozduğu için ciddi sonuçlara neden olabilir.Selülit de RomatizmaRomatizma deyince aklımıza hep eklemlerimiz gelir, oysa selülit de bir çeşit romatizma hastalığı. Yumuşak doku romatizması olarak tanımlanan selülit, ağrı ve hareket bozukluğuna neden olur. Selülitin nedeni ise hala kesin olarak bilinmiyor. Daha çok kadınlarda ve menopoz sonrasında görülür. Deril elle sıkıldığında portakal kabuğu misali delikli bir görüntü alır.Kortizon Ne Kadar Gerekli?Kortizon akut kardidlerde çaresiz kalan hekimin en önemli silahı. Ancak bir yılı aşan, uzun süreli kortizon tedavisi hastayı birtakım yen etkiler ile karşı karşıya bırakıyor.Kortizonun Yan Etkileri Şunlar:“Kortizon kullananların yüzlerinde zamanla şişme başlar. Yüz“Aydede yüzü” şeklini alır. Sinir sisteminde ve ciltte bozukluklar olabilir. Eğer kortizon daha da uzun süre kullanılırsa vücudun enfeksiyonlara karşı direnci azalır. Tedavi daha da uzarsa kemik erimeleri başlar. Kısacası kortizon tedavisi iki ucu keskin bıçak gibidir. Doğru ve gerektiği zaman kullanıldığında şifa, yanlış bir kullanımla da çok ciddi sonuçları beraberinde getirir. Kortizonu birdenbire kesmek de doğru değildir. Tedavi, hastaya zarar vermemek için yavaş yavaş kesilir Penisiline ise kalp romatizması olan kişinin ömür boyu devam etmesi gerekir. Ancak eğer romatizma tüm kalbi tutmamışsa penisilin tedavisi 20 yaşlarında bırakılır.”
Bazı hastalıklarda uygulanan deneysel tedavi yöntemi; osteopatik lezyonlarda (omurlann yerinden kayması) A. T. SİH'in elle tedavisinden esinlenen ABD'li D. D. Palmer tarafından 1895'te önerilmiştir.
Trombosit işlevlerini ve kanın kendi kendine durma düzeyini ölçmeye yönelik inceleme yöntemi.
Böbreküstü bezlerinden salgılanan ve birçok met&bolik işlevi olan hormon
Kalp karıncıklannın içindeki papiller kasların kirişleri ve birincil etsi sütunlann uzantısı olan lifsi oluşumlar.
Kanamaların acil ilk yardım metodları kullanılarak durdurulması veya kontrol altına alınmasıdır.
Böbreküstü bezinden elde edilen özütlerle uygulanan tedavi.
Aşırı kanamaların meydana geldiği durumlarda acil tıp ve ilk yardım yöntemleri kullanarak en uygun biçimde kanamanın azaltılmasıdır.
Böbreküstü bezinin korteksinden salgılanan, 19 ve 21 karbon atomlu, steroit yapısındaki hormonlar.
Sık görülen bir eklem hastalığıdır. Eklem kıkırdağının yapısının bozulması, aşınması, incelmesi ve hatta kaybına neden olur. Kireçlenme eklemlerin normal yapısını bozarak, ağrı, şişlik, hareket kısıtlılığı, hareket sırasında eklemden çıtırtı sesinin gelmesi şeklinde bulgular verir. Orta ve ileri yaşta daha sıktır. Kadınlar daha yatkınlık göstermektedir. Yapısal bozukluklar (Doğumsal veya sonradan travmatik hasarlar) kireçlenme riskini artırmaktadır. Aşırı kilo, eklemleri sürekli zorladığından kıkırdak harabiyetini hızlandırarak kireçlenmeye zemin hazırlamaktadır. Romatizmal eklem hastalıkları ve eklem iltihapları da kireçlenmeye sebep olmaktadır. Tedavide şu yollar izlenir: İlaç tedavisi, eklem içi enjeksiyonlar, fizik tedavi ve rehabilitasyon, artroskopik debridman, kemik düzeltici ameliyatlar, protez.