Sağlık & Spor Terimleri Sözlüğü
Yeterince su içilmemesi, A vitamini eksikliği, böbreküstü bezlerinin fazlaçalışması ve bazı böbrek hastalıkları, böbreklerde kum birikmesine neden olur.
Halk arasında baloncuk olarak bilinen anevrizma denince; genel olarak temiz kan taşıyan damarlara (arter) ait genişlemeler anlaşılır.Anevrizmalar aort damarı gibi çok geniş damarlarda oluşabildiği gibi, küçük ve orta boy damarlarda da teşekkül ederler. Bu bölümde konu edilen, bazen hiç bir belirti vermeden ani kanamalarla bazen çok dramatik sonuçlara yol açan beyin anevrizmalarıdır.
Vücudun savunma mekanizmalarının etkinliğindeki yetersizlikten kaynaklanan bir grup hastalık (bak. bağışıklık).
İyi huylu böbrek kisti yaygındır. Elli yaşın üzerinde%50 civarında bir ya da daha fazla böbrek kisti bulunur.Erkeklerde kadınlara oranla daha sıktır.%10 tek taraflı ve tek kist,%5inde iki taraflıdır.Basit kistler olarak adlandırdığımız bu kistler anne karnında böbreğin gelişmesini sağlayan kanalların kalıntılarından oluşurlar. Kistlerin içi şeffaf sıvı ile doludur. Böbrek taşları ve hipertansiyonda yapılan kontrol değerlendirmelerinde tesadüfen ortaya çıkarlar. Kistin tümöre dönüşümü düşük oranda görülmektedir.Genelde tedavi gerekmez, kist bası ile ağrı yapıyorsa, böbrek taşları kiste eşlik ediyorsa, tansiyon şikayetleri varsa ameliyatla kistin boşaltılması gereklidir.Yapılan bu işlemlerde esas vurgulanması gereken durum günümüzde eskisi gibi açık cerrahi ile değil, daha konforlu olan kapalı ameliyatla (LAPAROSKOPİK) herhangi bir yara açmadan, kanama riski ve iş gücü kaybı olmadan, hastanede yatış süresi çok kısa olarak yapılmaktadır.Fakat eğer kist tomografi ile değerlendirildiğinde kistin içindeki sıvı şeffaflık özelliğini yitirmişse ve kanama ile yoğunlaşmıssa, normalde ince ve düzgün olan kist duvarı kalınlaşmıssa, içinde herhangi bir oluşum olmayan kistin içinde bir dolgunluk,doku (tümör) varsa,içinde olmaması gereken kireçlenmeler ve bantlar varsa, kist içinde radyo opak madde tutulumu varsa kistin tümör lehine yapısal değişikliğe uğradığı düşünülmeli,basit kist tedavisi değil ve tümör için düşünülen tedavi seçenekleri uygulanmalıdır.Kistleri olan hastalar senede bir kez USG(ultrason) veya tomografi ile kontrollerini yaptırmalıdır. Erken safhada yakalanan bu komplike kistlerin tedavi şansı herzaman vardır.Polikistik Böbrek HastalığıPolikistik böbrek hastalığı, birçok kist salkımının böbreklerinizin içinde geliştiği bir hastalıktır. Kistler içinde su benzeri sıvı bulunan selim yuvarlak keseciklerdir. Bu keseciklerin boyutları çok ufaktan çok büyüğe kadar çeşitlilik gösterirler, öyle ki bazıları yaklaşık 1 litre sıvı tutabilir.Her ne kadar böbrekler polikistik böbrek hastalığından en şiddetli etkilenen organlar olsa da, bu hastalık sadece böbreklerinizle sınırlı değildir. Bu hastalık, karaciğerinizde, pankreasınızda, beyninizi ve merkezi sinir sisteminizi saran zarlarda ve seminal veziküllerde kist oluşumuna sebep olabilir. Başka komplikasyonlar da oluşabilir.Polikistik böbrek hastalığı bulunan insanlar için, böbrek hastalığı sonucu gelişen yüksek kan basıncı (hipertansiyon) en büyük risktir. Bu hastalığa sahip insanlarda hipertansiyondan kaynaklanan komplikasyonlar en önde giden ölüm sebebidir. Böbrek yetmezliği de polikistik böbrek hastalığına sahip kişilerde çok yaygındır.Hastalığın sebebi, anormal genlerdir ve hastalığın etkisi altındaki kişide böbrek kisti oluşumunu önlemek ya da oluşumu geri çevirmek mümkün değildir. Fakat hastalık şiddet düzeyi açısından çok çeşitlilik gösterir ve bazı komplikasyonların önlenmesi mümkündür. Düzenli kontroller, yüksek kan basıncı gibi komplikasyonların böbreklerinize vereceği zararı azaltacak tedavilere yönlendirebilir.ÖnerilerBöbreklerin, Kortikal basit kistleri 5 cm Çapa ulaşıncaya kadar müdahale edilmezler, bir zararı yoktur. Bol su içmek (Günde yazın 5 lt, kışın 3 lt kadar) yeterlidir.Basit, klinik olarak asemptomatik böbrek kist sıvıları kolayca enfekte olmaz ve bunlarda cerrahi girişimin geciktirilmesi, kist içinde enfeksiyon riski oluşturmaz.
Her yaşta görülür. Hemipleji ve bilinç kaybı birden genç bir kimsede meydana gelirse önce beyin ambolisi düşünülür.Kalp hastalarında daha çok görülen bu durum, kan pıhtılaşmasına karşı gelen ilaçlarla (Heparin) tedavi edilebilir.Amboliyi tedavi eden ilaç beyin kanamasında ise tamamen zararlıdır. Bu yüzden ayrıca teşhis yapmadan tedaviye başlamak doğru olmaz.Felçli olarak yatan hastaların, beslenmesi, bakımı ve iyileştirilmesi (rehabilitasyonu) doktorun planladığı şekilde yürütülmeli, idmanlar, masajlar ihmal edilmemelidir.
Vücudumuzun içinde bağışıklık sistemi adı verilen şaşırtıcı ve bir o kadar da ilginç savunma mekanizması vardır. Bağışıklık sistemi insanoğlunu'mikrop' diye tanımlanan, enfeksiyona yol açabilen virus, bakteri, mantar ve parazit gibi mikrororganizmaların zarar verici etkilerine karşı korur.
İnsan vücudu çevresinde bulunan çok sayıdaki mikrobun saldırısına uğrar ve bu organizmalar vücudumuza girebilmek için uğraş verir. Sağlıklı bir vücut; karşılaştığı hastalık etkenleriyle ve yabancı maddelerle çoğunlukla'çaktırmadan' başeder. Mikroplarla başedemediğimiz durumlarda da'hasta' oluruz.
Bağışıklık sisteminin görevi de; öncelikle bu organizmaların vücuda girmelerini engellemek veya girer ise vücuda girdikleri yerde yutmak, yayılmalarını engellemek ya da geciktirmektir. Bağışıklık sistemi bu görevlerini, yaşam süresi boyunca sürdürür ancak bazı koşullarda bağışıklık sistemi zayıflar
Omurgalılarda kafatası içindeki merkezi sinir sisteminin bir bölümü.
Kan plazmasında gammaglobülinin bulunmadığı ya da çok düşük düzeyde bulunduğu (hipogammaglobüline-mi) patolojik durum.
Kas-bağ dokusu duvarı ile sınırlı huni şeklindeki boşluk.
(lökori) pupilladan beyaz ışık reflesi alınması
Alfa-hidroksitten daha ufak bir molekül boyuna sahip olan arındırıcı bir ajan.
Vücutta yapay bir bağışıklık durumunun oluşması, yani belirli enfeksiyon etkenlerine karşı bir direncin ortaya çıkması.
Glomerülden süzülen bir maddenin, böbrek borucuklarından geri emilmesi için ulaşması gereken yoğunluk sınırı; bu sının aşamayan süzüntüdeki maddeler borucuk epitelinden geri emilemeyerek idrara çıkarlar.
Cildin doğal defans mekanizmasını güçlendirdiği rapor edilen ve mayadan elde edilen yeni bir madde.