Sağlık & Spor Terimleri Sözlüğü
Gereksinim ve isteklerin karşılanmış olduğu durum.
Dizde bulunan bir ağrıyı belirten genel terim.
Genital Uçuk Hastalığı (Herpes Simpleks Enfeksiyonu), dudaklarda ve dudak çevresinde görülen uçuğa benzer lezyonların çok sayıda ve gruplaşmalar şeklinde ve çok daha şiddetli belirtilerle genital bölgelerde ortaya çıkmasıdır.Virüs bir kez vücuda yerleştiğinde, belli dönemlerde tekrarlayıcı enfeksiyonlara yol açar. İlk enfeksiyon, oldukça ağrılı ve kaşıntılıyken, ikinci ve sonraki enfeksiyonlarda daha hafif belirtiler gözlenir. Bu enfeksiyonun kadın açısından en önemli özelliği, gebelik döneminin sonlarında ortaya çıktığında, doğum kanalından bebeğe ulaşarak bebeğin hayatını tehdit eden enfeksiyonlara yol açma riski olması ve bu nedenle sezeryan doğumu gerektirmesidir.Primer, yani ilk kez ortaya çıkan bir genital herpeks enfeksiyonu, genital bölgede hafif bir kaşıntı ile birlikte kızarık bir döküntü şeklinde başlar. Çok kısa bir süre içinde (saatler içinde) bu kırmızı zemin üzerinde gruplaşmış su kabarcıkları (veziküller) ortaya çıkar; bu kabarcıklar çok ince duvarlı olduklarından bazen hastalar tarafından hiç farkedilmeden yüzeysel yaralara dönüşebilirler.Lezyonlardan önce ortaya çıkan kaşıntı, karıncalanma ve bacaklardaki ağrılar tipiktir. Deri belirtilerine bölgesel bezelerde şişme ve sistemik bulgular (ateş, halsizlik gibi) da eşlik edebilir. Lezyonlar, çok çabuk patladığından tanı için klinik görünümün yanında immünolojik kan tetkikleri, yara sıvısının incelenmesi ve kültürü gerekebilir.Rekürran (tekrarlayıcı) genital herpes enfeksiyonları, genellikle tedavi edilmemiş primer herpes enfeksiyonlarından sonra görülür. Primer herpes enfeksiyonlarına göre daha hafif seyreder ve daha kısa sürerler. Tedavi ve aşısı yoktur. Uçukları temiz ve kuru tutmak ayrıca antiviral ilaçlar (acyclovir) iyileşmeyi hızlandır.Çok inatçı ve tekrarlayıcı enfeksiyonlarda düşük doz antiviral ilaçlar uzun süre (3,6,12,24 ay) kullanılabilir. Aktif ataklar sırasında cinsel temaslardan kaçınılmalıdır. Özellikle kadınlarda genital herpesin serviks ve vajen kanseri riskini arttırdığı bilindiğinden bu hastalığa gerektiğinden daha fazla önem verilmelidir.
Eşey bezleri (gonat) üzerinde uyancı etki gösteren hormonlara verilen ad.
Kadın genital sistemi cinsel ilişkiyle içeri giren bakterilerle sürekli'savaş' halindedir. Bunun yanında genital organların kalın bağırsakla yakın komşulukta olması buradaki bakterilere de vajinadan direkt bir giriş kapısı oluşturur.Genital sistemin idrar yolu ile yakın komşuluğu bölgede uretra (idrar borusu) yoluyla mesaneye direkt bir geçiş sağlar.
Testislerden sperm, overlerden yumurta üretmek için bu sistemleri uyarma kapasitesine sahip hormonlardır.
Görme yeteneğinin zayıf ışıkta İyi olmasma karşın güçlü ışıkta zayıf olması.
Üreme hücrelerini meydana getiren üreme organları.
İnsanda libidonun gelişiminin beşinci ve son evresi.
Psikolojide, komik bir olaya bağlı olarak ortaya çıkan ve neşelilik durumunu izleyen olgu.
Vücudu ölü hücrelerden arındırma
Genital bölgelerde meydana gelen her türlü deformasyonun medikal ve cerrahi olarak onarılması işlemidir.
Gül Hastalığı, dahaçok ruhsal sıkıntılar, stres sebebiyle ortayaçıkan, sık görülen bir deri hastalığıdır.
Kırmızı yuvarlak güle benzeyenüzeri hafif beyaz kabuklu döküntülerle seyreder. Bazen tek büyük bir lezyonla başlar. Bu;öncü, haberci plaka madalyon denir,hastalık bazen“madalyon hastalığı“ olarak da anılır.
Döküntüler ençok gövde, sırtta ve kollarda görülür. Sırttaçam ağacının dallarını andıran bir görünüm oluşur; bu görünüme“noelçamı deseni” denir.
Gençlerde dahaçok olmakla birlikte her yaşta görülebilir. Bahar aylarında sık rastlanır. Virüslere karşı(HHV-7) alerjik bir reaksiyon olduğuüzerinde durulmaktadır.
Hastalık genellikle kalıcı bir iz bırakmaz; fakat esmer kişilerde zaman içinde gerileyen kahve renkli lekeler kalabilir.
Herkes hayatında bir kere ya da daha fazla gül hastalığı geçirebilir; ancak hastalık kronik değildir. Hastalığın seyrinde kaşıntı görülebilir. Hastalık bazen tek bir madalyonla seyredebildiği gibi; bazençok şiddetli bir seyirle vücudun%80'ini tutabilir.Tanı ve tedavisi:
Hastalık bulaşıcı değildir. Tanı, dermatolojik muayene ile konulur. Pitriasis rosea genellikle sırtı, boynu, göğsü, karnı ve kol ve bacaklarınüst bölümünü etkiler.
Döküntü herkeste farklı seyredebileceği için tanıda bazen zorlukçekilebilir. Döküntünün sayısı ve boyutları kişiden kişiye değişir, ara sıra döküntü vücudun farklı alanlarında,örneğin vücudun alt kısmı ve yüzde görülebilir. Gövdedeki mantar enfeksiyonu, sedef hastalığı ile karışabilir. Bazı ilaç reaksiyonlarında görülen döküntüler de“pitriasis rosea”ya benzeyebilir. Bu durumlarda dermatoloji uzmanı tarafından alınan deri biyopsisi ile tanı konulabilir.
Tedavide; döküntüleri ve kaşıntıyı gidermek için ağızdan alınan veya sürülebilen bir takım ilaçlar kullanılabilir. Nemlendirici losyonlar,antihistaminikler ve kortizonlu kremler sık kullanılan ilaçlardır.Uz. Dr. Ayfer Aydın
Memorial Hastanesi Dermatoloji Bölümü
Omuriliğin arka kordonunun iç bölümünde yer alan sinir lifleri demeti.