Sağlık & Spor Terimleri Sözlüğü
Normal koşullarda karaciğer, böbrek, deri ve akciğer gibi organlar tarafından vücuttan atılan zehirli maddelerin çeşitli nedenlerle atıfamayarak vücutta birikmesi ve zehirlenmeye yol açması.
Bazı hastalıklarda vücudun ekstansör (gerici ) kaslarının gerilmesi sonucu gövdenin yay biçimi alarak kasılmış hali. ( Örn. Tetanozda )
Atom ağırlığı 16 olan, gaz halinde, yaklaşık -185°C'de sıvı hale gelen element.
Mikroplar ya da virüsler yerine vücudun kendi hücrelerine karşı gelişen antikorlar.
Gözün görme özelliklerini tahliller ve aygıtlar yardımıyla belirlemeye çalışan fizik ve tıp disiplinlerini kapsayan bilim dalı.
Işık uyarılarını retinadan, bu uyarıların yorumlandığı beyne taşıyan sinir, görme sinir.
Kafa boşluğunda yer alan ve her iki görme sinirinin çaprazlaşmasından oluşan anatomik yapı.
İdrarda oksalik asit bulunması.
Kan serumunda yer alan ve fagositozu() kolaylaştıran maddeler, ilk kez 1904'te Wright Douglas'm deneylerinde saptanmıştır.
Çay, kakao ve bazı sebzeler ile çeşitli besinlerde bulunan asit yapısındaki madde.
Östrojen sınıfından hormon (bak. Östrojen hormonlar).
Ayak başparmağının, kaval kemiğinin (tibia) ön kenarına uygulanan basınç ya da sürtme hareketi İle arkaya doğru gerilmesi.
Çiğneme kaslarının kasılmasıyla altçene yükseldiğinde üst ve alt dişlerin çiğneme yüzeylerinin karşılıklı gelme (kavuşma) durumu.