Sağlık & Spor Terimleri Sözlüğü
Gözleri ve ağzı çevreleyen kas demetlerinin ortak adı.
Kafatasının arka kısmında, artkafa kemiğinin üzerindeki anatomik bölge.
Vücudun savunma mekanizmasının (immün sistem) bir hastalığı, antikorlar ve immün sistemin diğer bileşenleri vücudun kendi hücrelerine saldırırlar, örneğin, lupus.
Ağız yoluyla gerçekleştirilen cinsel ilişki. İlişki sırasında partnerlerden biri diğerinin cinsel organına ağzıyla öpme, emme, yalama gibi temaslarda bulunur.
Başın arka kısmı, occipit
Vücudun istemsiz işlevlerini düzenleyen sinir sistemi bölümü.
Burun ya da ağızdan sokulan, yemek borusundan mideye kadar indirilen küçük, esnek tüp. Midedeki sıvıyı almak ya da bebeği beslemek için kullanılır. (Aynı nazogastrik tüp gibi. Ama bunda burun yerine ağızdan geçilir).
Bitki organizmalarında bulunan ve büyümeyi sağlayan hormonlara verilen genel ad.
Kulak kepçesinin kıkırdak dokusuyla bu dokuyu çevreleyen lifsi bağdoku (perikondriyum) arasında kan toplanması.
Freud'un psikanaliz kuramına göre libido gelişiminin birinci evresi.
Kandaki hemoglobine yapışan oksijenin miktarını gözlemleyen cihazın adıdır. Kolluk tarzı bir bant bebeğin ayak parmağına, ayağına, eline ya da el parmağına iliştirilir. Işık parmaktan geçtikçe ışık dalgaları değişir. Ne kadar ışık dalgası geçtiği hemoglobine yapışmış oksijen miktarına bağlı olarak değişir. Bu makine ile yoğun bakım personeli bebeğin kanındaki oksijen miktarını, bebekten kan alıp laboratuvara göndermeye gerek kalmadan gözlemlemiş olur.
Bir erkeğin kendiyle sevişmeyi tercih etmesi.
İlacın ağız yolu ile verilmesi.
Solunum ya da derialtı yoluyla oksijen verilerek yapılan tıbbi tedavi.