Yumurtalık Kanseri Hakkında Bilinmesi Gerekenler
Yetişkin bir kadın düzenli olarak jinekoloğa görünür ve bu doğru bir davranıştır. Peki jinekoloğun düzenli testleri ile sağlığınızı korumaya çalışırken en önemli şeyi unutuyor olabilir misiniz? Çoğu kadının atladığı ama belki de en önemli jinekolojik hastalık olan Yumurtalık Kanserinden bahsediyoruz. Yumurtalık kanseri ölümcül jinekolojik bir hastalıktır.
Yaklaşık 20.000 kadının 2014 yılında yumurtalık kanserine yakalandığı biliniyor. Amerikan Kanser Derneği'ne göre bu kadınların 14.000'i bu yıl bu hastalıktan ölecek. Ortalama bir kadının yaşam boyu yumurtalık kanserine yakalanma riski yaklaşık yüzde 1.5 iken, bu riskin BRCA mutasyonu olan kadınlarda çok daha yüksek olduğu tespit edildi.
Ama korkutucu olan şey yumurtalık kanseri tespiti için düzenli bir tarama yapılmadığıdır. Yani bu ölümcül hastalığı tespit etmek tamamen size kalmış durumda. Bu hastalığın size uğrama olasılığı göz ardı edilmemeli ve sürekli uyanık olmalısınız. Karınınızda her zamankinden daha fazla şişkinlik hissederseniz bunu doktorunuzla paylaşmanız çok önemli. Bir diğer belirti de yemek yeme, bağırsak veya mesane alışkanlıkları değişiklikleridir.
Bunların hepsi biraz muğlak olsa da, belirtilerden herhangi birini en az 2-3 hafta süreyle hissetmeniz durumunda uzmana başvurma vakti gelmiş demektir. Tabii ki bu belirtilerin çoğu yumurtalık kanserine işaret etmez. Başka sorunlar da olabilir. Ama bu bile doktorunuz ile ileitşim halinde olmanız gerektiğini açıkça ortaya koyar.
Hastalığı tespit etmek ilk adım olsa da bu hastalıktan uzak durmak için yapmanız gereken bazı şeyler de mevcuttur. ailenizde bu hastalıktan muzdarip bireylerin olması yumurtalık kanseri riskinizi arttırabilir. BRCA1 veya BRCA2 genetik mutasyonlar taşımak bile hastalık için büyük risk olarak değerlendirilir.
Eğer ailenizde bu hastalığa yakalanmış birileri yoksa kendinizi korumak için yapabileceğiniz şeyler var. Yeni başlayanlar için beş yıl boyunca doğum kontrolü uygulamak yumurtalık kanseri riskini azaltabilir. Bebek emziren kadınlarda bu risk daha da azalır.