Güneş Dostumuz Mu Düşmanımız Mı?
Güneşten korunmak için güne başlamadan önce, her sabah güneş kremi sürüp sokağa çıkmak en akıllıca hareket olacaktır. Sağlığına özen gösteren ve güneşin zararlı ışınlarının cildimiz üzerindeki etkilerinin farkında olan her akıllı insan bunu rutin haline getirmelidir. Zararlı ışınlardan korunmak faydalıdır fakat güneşin cildimize olan zararlı etkilerini tersine çevirmek mümkün müdür?
Diyelim ki sabah kalkıp dışarı çıktınız. Ortalama 2 saat boyunca güneş altında kalarak cildinizi UV ışınlarına maruz bıraktınız. Bu durumda cildiniz tehlikeli sayılabilecek bir hasar gördü mü? Ohio Üniversitesi'ndeki uzmanlar bu soruya hiç düşünmeden "evet" yanıtını veriyor. UVA ışınları cildinizin derinliklerine nüfus edip ilk temasta bile ona zarar verebilir. Güneşten tamamen izole olabilmenin tek yolu şimdilik şapka, güneş gözlüğü ve güneşin zararlı ışınlarını engelleyen giysiler gibi görünüyor. UVA ve UVB ışınlarının oluşturacağı zararları en aza indirgemenin yollaırndan biri de 60 ya da üstü koruyucu etkisi gösteren güneş kremleridir.
Güneş hasarları ilk olarak vücudunuzun en ince deriye sahip olan yeri olan göz kenarlarında görülür. İlk işaretler elastikiyet kaybı ile başlar ve göz çevresinde geniş siyah noktalar gibi daha ciddi belirtilere yol açabilir. Diğer işaretler kahverengi lekeler, ince çizgiler ve cilde mat ve kuru solgunluk olarak ortaya çıkar.
Güneş gözle görülmeyen kalıcı hasarlara yol açar mı?
Bu soruya verilecek cevap hiç kuşkusuz "evet" olacaktır. Çıplak gözle görülemeyen DNA hasarları bunların başında gelir. Kolajen hasarı ve keratin tabakasının kalınlaşması da bu hasarların arasındadır. Bu hasarlar genelde güneşte çok fazla vakit geçiren insanlarda görülebilir.
Tam koruma yapamıyorsanız bile en azından iyileştirme yapmak mümkün olabilir. güneşe maruz kaldığınız günlerde cildinize bakım için Heliocare kullanabilirsiniz. Oral kapsül güneşten üretilen vücuttaki serbest radikalleri ortadan kaldırabilecek antioksidanları içerir. Ayrıca retinol içeren ürünler bu konuda tavsiye edilen ürünlerdir. Bu tip ürünler hasara mağruz kalmış DNA'ların onarımında etkili olabilir.